Artova ilçesini içine alan bölgenin tarihi M.Ö.5000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Bu bölge, tarihte 14 devlete ve birçok beyliğe tanıklık etmiştir. Artova ile ilgili araştırmamızda gze ilk çarpan dönem M.Ö.7. yüzyıldır. Araştırmamızın başında bölgenin tarihi hakkında M.Ö.5000 yılı dememizin nedeni, Tokat ilinin tarihinin bu yıllara dayanmasından dolayıdır. Bu gerçekten hareketle Artova ilçesi de Tokat İli sınırları içerisinde olduğundan dolayı Artova’nın tarihini M.Ö.5000 yılı kabul ettik. ARTOVA İLÇESİNİ İÇİNE ALAN BÖLGEDE 5000 YILDAN BU YANA YAŞAMIŞ UYGARLIKLAR, DEVLETLER, İMPARATORLUKLAR Hatti Uygarlığı (M.Ö.4. YY.) Hitit İmparatorluğu (M.Ö. 2500-400) Frig Uygarlığı ( M.Ö. 2500-400) Med Devleti (M.Ö.585-449) Pers İmparatorluğu (M.Ö. 6.YY-4.YY) Roma İmparatorluğu (M.Ö.47-M.S.5.YY) Bizans İmparatorluğu (M.S. 4.YY-1100) Arap Devletleri (1100-1300) Danişment Devleti (1074-1154) Anadolu Selçuklu Devleti (1077-1308) Moğol İmparatorluğu (1243-1304) İlhanlı Devleti (1304-1316) Osmanlı İmparatorluğu (1396-1922) Türkiye Cumhuriyeti Devleti (1923-) BEYLİK VE İDARE OLARAK Muineddin PERVANE (1262-1277) ERTENA (1340-1381) Kadı BURHANETTİN (1381-1396) ARTOVA İLÇESİNİN DEĞİŞİK ZAMANLARDAKİ İSİMLERİ Artukova (ABAT) – Anadolu Selçuklu Devleti Arıkova – Osmanlı Dönemi Altınova – Cumhuriyet Dönemi Artova – Cumhuriyet Dönemi (Kaynak "Artova İlçesinin 5000 Yıllık Uygarlık Tarihi" Ercan Yesari YİĞİT) Evliya Çelebi Tokat İline bağlı bir bucak iken, Mart 1921 tarihinde Sulusaray mevkii İlçe merkezi olmak üzere Mülki taksimatta yer almıştır. 1923 yılında meydana gelen depremden büyük zarar görünce, şu anda merkez ilçeye bağlı bir bucak olan Çamlıbel İlçe merkezi yapılmış olup, 01 Haziran 1944 tarihinde Artova İlçe merkezi olmuştur.
Atatürk Tokat`ta (1930)





Mahalleler
1. Alparslan Mahallesi
Adoçim Çimento Fabrikasından başlayıp, Artova Lisesi, Meslek Yüksek Okulu, Gazipaşa İlköğretim Okulu ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasının da olduğu alanları kapsayan Alpaslan Mahallesi Muhtarı Hasan Aldır’dır.
Alpaslan Mahallesinde Dirican, Özkan, Ağca, Eroğlu, Yalçın, Güner, Çam ve Kılıç soyadlarını taşıyan aileler yerleşik bulunmaktadırlar. Artova’ya ilk yerleşen sülaleler olarak bilinen Çinge ve Sezek’ler de bu mahallenin mukimleridir.
2. Altınova Mahallesi
Kızılca Mahallesinden Artova Göletine giden yolun solundan itibaren Devlet Hastanesine inen istikametteki yerleşim alanını kapsamaktadır. Altınova İlköğretim Okulu bu mahalle sınırları içerisinde bulunmaktadır. Sivrinacak, Kurtuluş, İşçi, Kaya, Dirican, Aydan, Mamalı, Avşar, Avara, Sever, Eroğlu, Şenel, Çıtak, Çuhacı, Ağca, Temur, Doğan ve Kurt soyadlarını taşıyan ailelerin bu mahallemizde ikamet ettikleri görülmekte olup Muhtarı, Ahmet Sivrinacak’tır.
3. Gazi Osman Paşa Mahallesi
Demiryolu’nun Sivas istikametindeki sol tarafında kalan yerleşim alanını kapsamaktadır. İlçe Stadı, Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, Köy Hizmetleri binası, Bıçakçılar Un Fabrikası bu mahalle sınırları içerisinde bulunmaktadır. Şenel, Bıçakçılar, Kılıç, Sever, Görgülü, Demir, Bıyık, Çamurlu, Torun, Dirican ve Günay soyadını kullanan ailelerin bu mahallemizde ikamet ettikleri görülmekte olup Muhtarı, İsmet Dirican’dır.
4. İstasyon Mahallesi
Devlet hastanesi civarından demiryoluna inen ve demiryolunun üstündeki Zile yolu güzergahı ile istasyon istikametindeki yerleşim yerlerini kapsamaktadır. Çopur, Gülhan, İpek, Ataoğlu, Özel, Çuhacı, Kantarcı, Öztürk, Aydan, Tanrıverdi, Ağca, Topal Özgenç ve Sever soyadlı aileler ikamet etmektedirler.
5. Kızılca Mahallesi:
Artova’nın 1944 yılında ilçe olmadığı dönemlerde Kızılcaköyü olarak bilinen yerleşim yerinin adı o günden sonra Kızılca Mahallesi olarak değiştirilmiştir. Artova’nın en eski ve en büyük mahallesidir. En büyük olmasının ardında yatan gerçek ise; şu an Artova’nın diğer mahallelerinde oturanların büyük çoğunluğu Kızılca Mahallesi doğumlu olup daha sonra taşınmış olmalarıdır.
Artova Lisesi’nin biraz yukarısından başlayan mahalle sınırı Sağlıca yolu çıkışında son bulmakta olup Artova’nın bir tane olan mezarlığı da Kızılca Mahallesi hudutları içerisindedir. Mahalle halkının geçim kaynağı genelde tarım ve özellikle de hayvancılığa dayanmaktadır. Hemen hemen her evin yanında bir ahır görmek mümkündür. Bazı ailelerden Adoçim Çimento Fabrikası ile resmi kurum ve kuruluşlarda çalışanlar bulunmakta olup sigorta-bağkur ve emekli sandığı emeklileri de mevcuttur.
Kızılca Mahallesi mukimlerinden Kâmiller sülalesinin Kars’ın Susuz ilçesinden gelmiş oldukları bilinmekte olup Yalçın soyadını kullanmaktadırlar. Akaydan soyadını taşıyan ailelerin de Kars-Susuz’dan geldikleri söylenmektedir. Lökerler sülalesi Öztürk soyadını, Molla Eminler sülalesi Kurt soyadını, Ömercikler sülalesi Sever soyadını, Çil Ömerler sülalesi Sezek soyadını, Bektaşlar sülalesi Aydan soyadını kullanmaktadırlar. Günay soyadını taşıyanlar ile yukarında geçen Kâmiller sülalesi dışında olup Yalçın soyadını kullanan ailelerin 93 harbi diye bilinen Osmanlı-Rus savaşı sırasında Erzurum’un Oltu ilçesinden geldikleri bilinmektedir. Ayrıca bu mahallemizde Dirican, Erden, Doğan, Yücel, Çuhacılar, Karabulut, Demir, Avcı ve Bıyık soyadlarını kullanan aileler de bulunmaktadır.
Çocuğu olmayan kadınlar ile annesini emmeyen buzağı ve kuzular bu kayanın etrafında dua edilerek üç defa dolandırılırsa bu isteklerin yerine getirileceğine dair bir anlayış mevcut bulunmaktadır mahalle halkı arasında.
Artova’da yapılan düğünlerde Cumartesi günü damat traş olduktan sonra davul-zurna eşliğinde kalabalık bir grup ile birlikte Kızılca Mahallesi Camisinin yüz metre kadar güney-doğusun bulunan Aşağıpınar’ın yanındaki (üstte resmi görülen) bu kayanın önüne getirilerek hayırlı bir yuva ve evlatlar için dua edilir. Buraya kadar olanı gayet güzel de, ya bundan sonrası..? Bundan sonra da damat ve yakınları Aşağıpınar’ın havuzundaki suya basılır, çıkarılır. Yaz-kış hiç fark etmez. Düğünü yazın yapanlar biraz daha şanslı. Damada yapılan bu işkence-i şaka ile yetinilirken yakınları sırıl sıklam sudan çıkarılıp çeşmenin önündeki çamurlara yatılırlar.
Kızılca Mahallesindeki Aşağıpınarda altta resmi bulunan taştan oyma çeşme havuzunun bulunduğu yerde Yunak adı verilen, mahallelinin çocuklarını ve çamaşırlarını yıkadığı bir ortak mekan bulunmaktayken yirmi yıl kadar önce burası yıkılmıştır, ancak yinede halk burayı yunak yeri olarak bilmektedir.
Kızılca Mahallesinden devletin değişik kademelerinde görev yapanlar:
naazimca
Mehmet Kaya KURT …….Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı
Musa Mehmet DEMİR……Avukat
Mehmet Emin DİRİCAN….Uzman Doktor
Naci ÇUHACI……………..Mercedes İstanbul Fabrikasında Yönetici
Hikmet DOĞAN………… ..Doktor (Almanya’da)
Ercan YALÇIN…………… Avukat (İstanbul’da)
Lütvü YALÇIN…………. ..Artova Lisesi Müdür Yardımcısı
İsmail KURT……………. ..Tokat Sağlık Müdürlüğünde Yönetici
Yunus KURT…………….. Ziraat Mühendisi
Halil İbrahim SEVER…….Ziraat Mühendisi
Füsun ÖZTÜRK SARIER..Eczacı
Kızılca mahallesinde en çok dikkati çeken husus mahallelinin birlikte hareket etme ruhudur. Mahalleli sevinçli ve kederli zamanlarında kenetlenmiş durumda olurlar. Cenazelerin bekletilmeden defnedilmesi de ayrıca dikkat çeken bir husustur. Şöyle ki;
Gece rahmetli olan birinin cenazesi öğle namazından sonraya bekletilmeyip saat on civarında cenaze namazı kılınarak defnedilir ve katılım çok yüksek olur.
Kızılca Mahallesi Muhtarı; Mustafa SEZEK’tir.

MASA TENİSİNDE LİSANSLI EĞİTİM BAŞLADI...
İlçemizde yeni kurulan tescilli spor kulüpleri çerçevesinde farklı dallarda lisanslı mücadele vererek Artova nın sporda da adını duyurma adına futbol ve güreşin ardından masa tenisinde de çalışmalar başladı... 20.11.2012
Sosyal Durum
Artova ilçesi ve köylerinde klasik Türk aile yapısı olan Ataerkil aile düzeni gözlenmekte iken son zamanlarda evli kardeşlerin barındığı evler fiziki olarak yetersiz kalınca evlenen erkek çocuklar bir süre sonra baba ocağından ayrılarak kendi yuvalarını kurmaktadırlar.
Artova 1944 yılında ilçe olmasına rağmen Kızılca Mahallesi (eski adıyla Kızılcaköy) ilçe merkezi (İstasyon Mahallesi) ile bütünleşememiş ve köyden farkı olmayan bir yerleşim bölgesi olmaktan kurtulamamıştır. İstasyon mahallesi daha çok memur olanların ikametgahları (resmi lojmanlar) dükkan ve işyerleri ile resmi dairelerden oluşmaktadır. İlçede elli civarında kamu lojmanı olmasına rağmen konut sıkıntısı çekilmekte ve bu sebep gösterilerek Artova’lı olmayan amir ve memurların büyük bir kısmı Tokat’tan geliş-gidiş yapmaktadırlar.
a) Artova Halkının Yakın Çevre ile İlişkisi:
Artova halkı geleneklerine son derece bağlıdır. Acıların paylaşıldıkça azalıp,
sevinçlerin paylaşıldıkça artacağını canı gönülden kabul etmiş durumdadırlar. Düğün, bayram, hastalık ve cenaze gibi yardımlaşma ihtiyacının doğduğu durumlarda küskün olanlar dahi büyük bir yardım isteği ve gayreti içinde olurlar. Toplumun bu konularda bir kültür birikimi mevcuttur. Çeşitli gelenek, görenek ve töreler bu kültürü oluşturur. Çevrede bir düğün olması durumunda hem erkek, hem de kadınlar düğün evini ayrı ayrı ziyaret edip düğün sahibine yardımcı olurlar. Ev yapan ile düğün edene Allah’ın yardım edeceğini, bu yardımında kullar aracılığıyla gerçekleşeceğine inandıkları için maddi manevi yardımlarını esirgemezler. Bayram ziyaretleri, hasta ziyaretleri ve cenaze evine yapılan taziye ziyaretleri büyük önem arzetmekte olup kaza geçirenlere yapılan geçmiş olsun ziyaretleri ile cenaze namazlarına yoğun bir ilgi vardır. Bu konularda sadece ilçe merkezinde değil birbirine yakın köyler arasında da aynı duygu ve yoğunluk yaşanmaktadır.
Bu güzel hasletlerin yanında, yenileşme ve değişmeye karşı bir ilgisizlik, birlikte ticari iş yapma ve müteşebbislik ruhunda eksiklik dikkati çekmektedir. Artova dışından gelecek olan yatırımcı ve ticaret erbabına sıcak bakılmadığı için yeni açılan işyerleriyle karşılaşmak pek mümkün olmamakta ve bunun sonucu kahvehanelerdeki sağlıksız ortamlarda, sigara dumanlarının boğucu havasını tenefüs ederek vakit öldürenlerin sayısı her geçen gün biraz daha artmaktadır.
b) Artova ve Köylerinde Meskenler ile Isınma ve Aydınlanma Durumu:
Artova ve köylerinde Osmanlı döneminden kalma eski tarihi ev ve konaklara rastlamak mümkün değildir. Tokat il merkezinde görülen zengin iç dekorların bulunduğu tarihi ahşap binalardan çok farklı evler göze çarpmaktadır. Çok basit olarak planlanmış, eskiden “hayat” denilen geniş bir hol ve değişik amaçlar için kullanılan dört odalı evler bulunmaktadır. Dışarıda ahır, samanlık ve hayvanlar için çit ve bir harman yeri binayı tamamlamaktadır. Yakın zamanda her evin içerisine şebeke suyunun girmesi ile hayat denilen bölümün sonunda bulunan, ısınma ve yemek pişirmede kullanılan “ocaklık” adlı yer kaldırılarak yerine tuvalet ve banyo yerleştirilmiştir. Odalarda ahşap malzemeler kullanılarak yapılan “Makat yada Sedir” adı verilen oturma yerlerini artık kanepe ve koltuklar almış bulunmaktadır. Ancak halen bu tip evlere de sıkça rastlamak mümkündür.
Artova ve köylerinde ısınma daha ziyade odun veya kömür yakılarak soba ile sağlanmaktadır. Kalörifer sadece resmi kurumlarda ve kamu lojmanlarında bulunmaktadır. Genellikle evlerde tek bir odada soba yanmaktadır. Ancak misafir gelmesi durumunda misafir odasında kurulu ve içerisi odunla doldurulmuş hazır bekleyen sobalar bir parça çıra ile hemen tutuşturulur. Her köy ve her evde elektrik mevcuttur. Eskiden kullanılan lüks, fener, gaz lambası ve idareler nostalji olarak ve elektriklerin kısa süreli de olsa kesilmesi durumunda kullanılmak üzere bulundurulur.









